İkinci Dünya Savaşı yılları Çin için büyük siyasal ve sosyal karışıklıklar anlamına geliyordu ve insanların hayatı gerçekten çok zordu. O yıllarda, dağdan dağa dolaşan Grandmaster Yong Yan, bir tümgeneral ve aynı zamanda Batılı bir doktor olan Zhou Qian Chuan ile tanıştı. Tümgeneral Zhou’nun karaciğerinde, çok yakınında patlayan bir bombanın neden olduğu ciddi bir hasar vardı. Neredeyse gitmediği tıp doktoru kalmamış, ancak şifa bulamamıştı. Grandmaster Yong Yan, Tümgeneral Zhou’ya yardım etti ve Emei Qigong şifa yöntemleriyle onun rahatsızlığını tedavi edip iyileştirdi.
Sevinç ve minnettarlık hisseden Tümgeneral Zhou, hemen keşiş olmaya ve onu sağlığına kavuşturan bu muhteşem insana hizmet etmek için tüm sorumluluklarını bırakmaya karar verdi. Grandmaster Yong Yan ise Zhou Qian Chuan’ın keşiş olma isteğini reddetti, ancak Emei Dağı’na gelmesine ve eğitim görmesine izin verdi. Zhou Qian Chuan on üç yıl boyunca eğitim gördükten ve Grandmaster Yong Yan’a hizmet ettikten sonra, Grandmaster kendisini soy sahibi unvanını taşıyan ilk keşiş olmayan kişi olarak ilan etti. Chuan böylece Emei Qigong’un 12. Soy Sahibi oldu. Grandmaster Yong Yan Emei Dağı’ndan ayrıldı ve Güneybatı Çin’e, Kangding bölgesine gitti. Çünkü gördüğü vizyonun da öngördüğü gibi keşişler tutuklanmış ve/veya öldürülmüş, ayrıca Altın Zirve Manastırı da dahil olmak üzere birçok manastır yerle bir edilmişti.
Yeni atanan Grandmaster Zhou Emei Dağı’nda kaldı, ancak sık sık Kangding bölgesine giderek insanları savaşın acılarından kurtarmak için çalıştı.