emei

“1227’de Taoist bir keşiş Çin’in dört Budist dağının en yükseği ve en kutsalı olan Emei Dağı’na kutsal bir yolculuk gerçekleştirdi. Keşiş; zirvede veya dağın “yüce kaş” olarak adlandırılan doruğunda (The Lofty Eyebrow Peak) meditasyon yapıp oruç tuttu. Böylece dağın ruhani liderleri keşişi bilgelik ve aydınlanmaya ulaştırdılar. Meditasyonunu ve orucunu sona erdirdiğinde “Bai Yun” veya “Beyaz Bulut” adını aldı ve Emei Qigong da denilen Emei Linji Qigong Okulu’nu kurdu.

Emei Qigong karma bir okuldur. Aydınlanmış keşiş, bu kapsamlı sistemi oluşturmak için hemen hemen üç bin altı yüz düşünce, felsefe ve metodoloji okulundan teknik, bilgi ve öğretiyi bir araya getirdi. Emei, bu okulun ortaya çıktığı dağın adı, Linji Çin’deki en geniş Zen (Chan) Budist mezhebi ve Qigong ise sistemin omurgasıdır. Ayrıca Emei Qigong Budizm, Karma, Kanyu, akupunktur, bitkisel ilaçlar, Taoist ve Budist Qigong, Taiji, altıncı his tanısı ve tedavisi, demir vücut ve dövüş sanatlarından fikirler, bilgi ve/veya yöntemleri aynı çatı altında toplar. Genel bir tanım yapılırsa Emei Qigong başlangıç aşamalarında, mükemmel bir sağlığı korumanın, kendiniz ve başkaları için hastalıkları tedavi etmenin yöntemlerini öğretir. Aynı zamanda aydınlanmaya ulaşmayı arzulayanlar için de yöntemler gösterir. Tüm bunların ötesinde ise, öğrencilerin yaşam ve evren anlayışlarını derinleştirmek ve varlıklarının her bir yönünü geliştirmek için çalışan kapsamlı bir sistem ve bilgi tabanıdır.

Bodhisattva Samantabhadra, mekânı Emei Dağı olan yüce bir ruh, Büyük Usta Bai Yun’a vizyon olarak göründü ve bu öğretileri gelecek nesillere yardımcı olmak için soy sahibinden soy sahibine, ustadan ustaya geçirmesini söyledi.

Büyük Usta Bai Yun, bu kutsal bilgiyi, unutulması veya yanlış anlaşılmasını engellemek için “Emei Değerli Lotus Kanunu” (Emei Treasured Lotus Canon) adındaki kitapta kayıt altına aldı. Bu kitap şu anda Çin, Pekin’de bir müzede bulunmaktadır.

Dağın en yüksek noktasında bulunan “Altın Zirve Manastırı” (The Golden Summit Monastery) Emei Qigong’u koruyan keşişlerin evi olmuştur. Büyük Usta Bai Yun öldükten sonra, aydınlanmış keşişlerden oluşan ve kendilerine soy sahibi unvanı verilmiş halefler Emei Linji Qigong Okulu’nu yönettiler ve öğretinin kutsal bilgi ve uygulamalarının gizliliğini korudular.

Bu durum İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen önce değişti. 11. Soy Sahibi Büyük Usta Yong Yan haleflik protokolünün değiştirilmesine neden olan bir vizyon gördü. Vizyonda manastırın kısa süre sonra yıkılacağını ve kutsal Emei Dağı’nın yağmalanacağını gördü. Büyük Usta Yong Yan, Emei Qigong’u korumak için soy sahibi pozisyonunu değişimli olarak bir keşiş ile keşiş olmayan seçilmiş bir kişi arasında ardışık olarak devrederek paylaşılmasını buyurdu. Keşiş olmayan soy sahibi, Emei Qigong bilgisini halkla paylaşacak, keşiş olan soy sahibi ise bilginin gelecek nesiller için bozulmamış ve saf olarak kalmasını sağlayacaktı.

İkinci Dünya Savaşı yılları Çin için büyük siyasal ve sosyal karışıklıklar anlamına geliyordu ve insanların hayatı gerçekten çok zordu. O yıllarda, dağdan dağa dolaşan Büyük Usta Yong Yan, bir tümgeneral ve aynı zamanda Batılı bir doktor olan Zhou Qian Chuan ile tanıştı. Tümgeneral Zhou’nun karaciğerinde, çok yakınında patlayan bir bombanın neden olduğu ciddi bir hasar vardı. Neredeyse gitmediği tıp doktoru kalmamış, ancak şifa bulamamıştı. Büyük Usta Yong Yan, Tümgeneral Zhou’ya yardım etti ve Emei Qigong şifa yöntemleriyle onun rahatsızlığını tedavi edip iyileştirdi.

Sevinç ve minnettarlık hisseden Tümgeneral Zhou, hemen keşiş olmaya ve onu sağlığına kavuşturan bu muhteşem insana hizmet etmek için tüm sorumluluklarını bırakmaya karar verdi. Büyük Usta Yong Yan ise Zhou Qian Chuan’ın keşiş olma isteğini reddetti, ancak Emei Dağı’na gelmesine ve eğitim görmesine izin verdi. Zhou Qian Chuan on üç yıl boyunca eğitim gördükten ve Büyük Usta Yong Yan’a hizmet ettikten sonra, Büyük Usta kendisini soy sahibi unvanını taşıyan ilk keşiş olmayan kişi olarak ilan etti. Chuan böylece Emei Qigong’un 12. soy sahibi oldu. Büyük Usta Yong Yan Emei Dağı’ndan ayrıldı ve Güneybatı Çin’e, Kangding bölgesine gitti. Çünkü gördüğü vizyonun da öngördüğü gibi keşişler tutuklanmış ve/veya öldürülmüş, ayrıca Altın Zirve Manastırı da dahil olmak üzere birçok manastır yerle bir edilmişti.

Yeni atanan Büyük Usta Zhou Emei Dağı’nda kaldı, ancak sık sık Kangding bölgesine giderek insanları savaşın acılarından kurtarmak için çalıştı.

İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde Büyük Usta Zhou Pekin’e giderek Tibetli Dalai Lama ile benzer bir dini unvan taşıyan Yüce Budist Başrahip Ju Zan’ı gördü. Başrahip Ju Zan, Emei Qigong sistemi hakkında bilgi sahibiydi, bu konuda vizyonlar görmüştü ve Büyük Usta Zhou’nun gelişini bekliyordu.

Başrahip Ju Zan Emei Qigong hakkında sekiz sene boyunca çalıştıktan sonra, Büyük Usta Zhou tarafından 1958 yılında 12. soy sahibi unvanını paylaşmak üzere atandı. Büyük Usta Zhou, Büyük Usta Yong Yan’ın kendisine öğrettiği her şeyi ve soy sahipliğini Ju Zan ile paylaştı. Böylece Büyük Usta Yong Yan’ın koyduğu kuralı uygulamış oldu. 1960’lı yıllarda Çin Kültürel Devrimi başladı ve Büyük Usta Ju Zan sekiz sene boyunca yanlışlıkla hapiste tutuldu. Hapisteyken sık sık meditasyon yaptı ve Emei Qigong’un geleceğini gördü. 1970’lerin başında serbest bırakıldı…”

Alıntı: Emei Geleneği 13. Soy Sahibi Büyük Usta Fu Wei Zhong, Şifa Sanatları