emei shan golden summit

“Qigong” kelimesi ilk olarak Xu Xun adında Çinli bir Taoist keşiş tarafından, MÖ 300 yılında Jin Hanedanı sırasında yazdığı “Dingin ve Sarih Mezhebin Öğretim Kaydı” adındaki kitabında kullanılmıştır. Bundan sonra qigong kelimesi Qing Hanedanı’nın bitimine kadar yazılı olarak görülmemiştir, bir sonraki kullanımı 19. yüzyılın başlarında yazılan “Yaşam Güçlerinin Uyumu” adlı bir kitaba “Qigong İlavesi” başlıklı bir bölüm eklenmesiyle olmuştur.

Kısacası, qigong kelimesi Çin tarihinde binlerce yıl boyunca çok da sık kullanılmamıştır. Ancak qigong kavram ve uygulamasının farklı isimler altında uzun bir geçmişi vardır. Bu isimlere örnek olarak “yol göster ve yönlendir,” “nefes al ve ver,” “sakin kal ve gözlemle,” “aklında tut ve düşün,” “qi’yi besle,” “nefesini dinle,” “yaşamı besle” ve “ölümsüz sanatlar”ı sayabiliriz.

Qigong kelimesinin resmi kullanımı 1950’lerde, ilk uzmanlanmış qigong şifa ve araştırma enstitüsü Tangshan şehri Qigong Sanatoryumu kurulduğunda başlamıştır. O günden beri qigong kelimesi popüler olmuş ve diğer tüm isimlerin yerini almıştır.

Peki, qigong terimi ne anlama gelmektedir? İlk kullanıldığında, birçok insan qigong’un derin nefes egzersizleri olduğunu düşünmüştü. Çünkü Mandarin dilinde “qi” hava demektir. Bugün bile bazı Çince-İngilizce sözlükleri karıştırdığınızda, qigong’un İngilizce’ye nefes egzersizi olarak çevrildiğini görebilirsiniz.

Bugüne kadar da qigong’un, üzerinde anlaşılmış bir tanımı veya bu terimin ne anlama geldiği sorusunun cevabı bulunmamaktadır. Bunun sebebi qigong akademilerinin gelişmesi ve birçok farklı qigong teorisinin ortaya çıkmasıdır. Odaklandıkları noktalar ve görüşleri arasındaki farklar qigong’un farklı tanımlarını ortaya çıkarmaktadır.

Örnek vermek gerekirse, “zihin niyeti” dediğimiz kavramın üzerinde duran okul, qigong’u şöyle tanımlamaktadır: “Kişinin yaşam hareketlerini ideal hale getirmek için bilinci kullanan egzersizler.” Ayrıca şöyle bir tanım da bulunmaktadır: “İnsan bedeninin kendisini uyumlamasını teşvik eden, şöhret ve çıkara ilgisiz kalarak hiçlik haline erişmek için zihni, bedeni ve nefes almayı arıtan, zihin niyetini hastalıkları iyileştirmek, sağlığı korumak, yetenekleri artırmak ve ömrü uzatmak için kullanarak, qi’yi yönlendirmeyi ve özü güçlendirmeyi amaçlayan yöntemler çalışmasıdır.”

Birtakım alimler qigong’un olası tüm bakışlarını içeren bir tanımlama yapmaya çalışmaktadır. Bu alimlerden birisi qigong’un “Hem beden hem de zihni geliştirdiğini ve yaşamı, formda olmayı, uzun ömürlülüğü ve muharebeyi besleyen; yetenekleri geliştiren; qi’yi biriktiren ve zekayı ortaya çıkaran ideal bir yöntem” olduğunu söylemektedir. Bir başkasına göre “Yaşamın klasik holistik bakış açısıyla qigong bir faydaları besleme ve insan bedeninin doğum öncesi qi’sini ve yeteneklerini zenginleştirme sanatının sürekli uygulamasıdır. Aynı zamanda, zihin ve beden arasında gelişmiş bir denge elde etmenin bilgisi ve yaşamın gizemini keşfetme bilimidir.”

Bazıları qigong’a huzura giriş bakış açısından yaklaşmakta ve qigong’u “insan bedeninin gizli yeteneklerini ortaya çıkarmak için zihin, beden ve nefesin birleşik uyumunu kullanmak” olarak tanımlamaktadır.

Yukarıdaki tüm tanımlar birer referans olarak alınabilir, ancak hiçbiri qigong’un özüne yönelik bir anlayış sunmamaktadır.

Qigong’un tanımını netleştirmek için öncelikle kadim Çin “qi” konseptine bakmamız gerekir. Herhangi bir klasik Çin kitabını açtığınız zaman, konusu astronomi, takvim sistemi, tıp, felsefe, kozmik kavramlar, askeri ilişkiler, ulus, eğitim, edebiyat, tarih, kutsal yazılar, metafizik, dövüş sanatları, kanun, sanat, Konfüçyüsçülük, Taoizm, Budizm veya bir başka geleneksel doğal ya da sosyal bilim başlıklarından biri olsa da hepsinin qi hakkında bir tanım içerdiğini göreceksiniz. Bu özellikle qi’nin oldukça kapsamlı bir biçimde tanımlandığı geleneksel bilim ve teknoloji kitaplarında görülür.

Kadim Çin’de “qi” çok karmaşık felsefi bir kavramdı. Ancak genellikle “maddenin özü” olarak düşünülmekteydi. Örneğin, Guanzi adında ünlü bir filozof bir keresinde “Tüm maddelerin özü egemen olandır. Dünyada ekinleri oluşturur, gökyüzünde yıldızları yaratır. Gök ve yer (cennet ve dünya) arasında akarken ona ruh ya da hayalet denir, kalpte tutulduğunda ise kahin veya bilge. İşte bu yüzden adı ‘qi’dir,” demiştir. Yani “qi” tüm enerjinin, dolayısıyla tüm yaşam ve tüm maddelerin ta kendisidir.

Ayrıca “gong”un da anlamını bilmemiz gerekir. “Gong” geliştirme ve uygulama yoluyla zaman içinde başarıya ulaşmak anlamına gelir. Zaman içinde geliştirilen ve uygulanan nedir? Tabii ki “qi” veya enerji. Yani “gong,” “qi”yi etkileyen geliştirme ve uygulama yöntemleri yoluyla zaman içinde farklı başarılara ulaşmaktır.

“Gong”un birleştirilmesi gereken iki boyutu vardır. Biri iç gelişim, diğeri ise dış gelişimdir.

İç gelişim, kişinin kalbini ve bedenini geliştirme uygulamasıdır. Kalp geliştirme birinci, beden geliştirme ise ikinci sıradadır. Dış geliştirme ise kişinin ahlak, düşünce ve duygularını geliştirme ve beslemesidir. İkisi de gerekli olmasına rağmen, iç geliştirme dış geliştirmeden daha aslidir.

Kalbi geliştirmek ve bedenle birlikte uygulama yapmanın yöntem ve amacı, insan ve toplumun ilişkisine olan alışılagelmiş bakışı aşan bir anlayış üzerine kurulmuştur. Bunun yerine, insan ve evren arasındaki doğal ve gerekli ilişkiyle birlikte, kişinin özbenliği ile doğanın doğal birliği anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Bu anlayışlarla kendini geliştirmeye başlayabilen herkesin aydınlanmaya giden yolda olma şansı vardır.

Qi, evrende bulunan doğal şeylerdeki tüm olay ve değişikliklerin ana kaynağıdır. Her doğal şey “qi”den yapılmıştır. İnsanoğlu da evrenin doğal şeylerinden biridir ve kuşkusuz “qi” ile şekillendirilmiştir. Dolayısıyla insan ve evren kaynaklarında birleşmektedir.

Ayrıca insanlar minyatür evrenlerdir ve haliyle makro evrenin enerjilerini taşırlar. Bu seviyede, özbenlik ve evren artık sadece doğa ve hal olarak benzer değil, ayrıca özde birleşiktir. Ancak insanlar ve doğa bu önemli ve kaçınılmaz ilişkiye sahip olsa da kalplerini ve bedenlerini geliştirmemiş insanların bundan gerçek anlamda haberdar olmayacaklarını anlamamız gerekir. Kişi sadece geliştirme ve uygulama yoluyla bu ilişkiyi deneyimleyebilir ve ona geri dönebilir.

Çevresel kirlilik ve ekolojik tahribat insanların yaşamını doğrudan tehdit etmektedir. Bunun sonucu olarak her geçen gün daha da fazla insan özbenlikleriyle doğa arasındaki yakın ilişkinin farkına varmaktadır. Ancak farkındalık deneyimleme ile aynı değildir. Kişinin kendi özüyle evren arasında birlik halini gerçekten deneyimlemesinin tek yolu geliştirme ve uygulamadan geçer. Bu hale ulaştıklarında, insanlar sadece evrenin doğası ve görkemiyle birleşmezler, aynı zamanda evrenin ahlaki karakteriyle de bir olurlar.

Sonu olmayan evren, ölümsüz madde ve bitmek tükenmek bilmez “qi” ile doludur. Uzayda sınırı, zamanda bir başlangıcı veya sonu yoktur. Her şeyi doğurabilir, yorulmadan değişebilir ve yine de tek bir şeyde birleşebilir. Ahlaki özellikleri genişlik, bencillikten uzaklık, canlılık ve yardımseverliktir.

Kalbin ve zihnin gelişimini uygulayarak evrenle birliği gerçek anlamda başarabilen kişi aydınlanmaya ulaşır. Bahsedilen tüm ahlaki özellikler doğal olarak ortaya çıkar. İşte bu yüzden, kalp ve bedenin iç gelişimi birinci önceliktedir.

Dış gelişim kişinin özünü bedenen ve zihnen dürüst olacağı şekilde disiplin etmesi ve diğerlerine zarar verecek bencilce şeyler yapmamasıdır. Kişi kullandığı dilin, hareketlerinin ve düşüncelerinin her zaman şefkatli olduğundan ve olumsuz bir tavır içermediğinden emin olmalıdır. Kişi kendi zihnini arıtmalı ve böylece negatif karma biriktirmekten kurtulmalıdır. Böylece doğru yolun büyük yöntemini geliştirmenin önündeki tüm engeller azalacak ve sonunda tamamen kaybolacaktır.

Dış gelişim, aydınlanmaya ulaşma yöntemi olarak iç gelişimi tamamlar ve onu hızlandırabilir. Bu, sebzeleri sacda kızartırken yemeğin daha lezzetli olması için çeşniler eklemeye benzer. Ancak ortada sebze yoksa ve kızarttığınız sadece çeşnilerse, o zaman kızartmanın bir anlamı olmaz.

Özetle qigong’u şöyle tanımlamaktayız:

Kalp geliştirme, fiziksel uygulama ve erdem oluşturmayı içeren büyük yöntem ile zaman içinde edinilen ve enerji bilimine dayanan bilgi ve uygulama, ani veya aşamalı bir uyanış getirir. Böylece evrenin gerçeğini fark etmenizi ve aydınlanmaya ulaşmanızı sağlar…

Alıntı: Emei Geleneği 13. Soy Sahibi Büyük Usta Fu Wei Zhong, Şifa Sanatları